Alanya çevre sorunlarına dair oluşturulan konu başlıkları, görev, yetki ve sorumluluklar çerçevesinde tüm yönleriyle ele alınırken, belirlenen çevre sorunları hem teknik hem de sosyolojik etkileri açısından değerlendirildi. İklimi, topoğrafyası, toprak özellikleri ve sosyo-ekonomik şartlarına paralel olarak da orman, mera ve tarım alanlarında ciddi bir erozyon sorunu yaşanmaktadır. «Türkiye topraklarının toplam alanının yüzde 46’sı yüzde 40’tan fazla eğime, yüzde 62,5’ten fazlası da yüzde 15’in üzerinde eğime sahiptir.

Su krizi yalnızca çevresel bir sorun olarak değil, sosyal ve ekonomik bir kriz olarak da karşımıza çıkıyor. Toplumların arasındaki eşitsizlik makası, su krizinin etkileriyle beraber daha da açılıyor. Bu sorunun etkilerinin azaltılması ancak sürdürülebilir bir su yönetiminin sağlanması ile mümkündür.

ÇEVRE SAĞLIĞI

Sürdürülebilir işletme, küreselde ve yerelde çevre, toplum ve ekonomi üzerinde minimum olumsuz ve maksimum olumlu etkiyle faaliyetlerini sürdüren girişimlerdir. Sürdürülebilir işletmeler çevresel, sosyal ve ekonomi alanlarında adil politikalara sahiptirler. Doğrusal ekonomiyi reddederek, döngüsel ekonomi anlayışı ile hareket ederler. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı destekler ve dahil oldukları iş kolu bazında aldıkları kararlara sürdürülebilirlik ilkelerini dahil ederler. Başka bir deyişle, bugünkü dünyanın ihtiyaçlarını, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetinden ödün vermeden karşılamayı amaç edinirler.

Eskiden her yerde olduğu gibi bu su, yağmur olarak toprağa düşüyordu, bitkilere can veriyordu ve buharlaşıyordu. Biz bu su döngüsü içinde su kaybının mümkün olduğunca önüne geçmek için, suyu tutarak canlılığı artıracak; iklim krizi ve afetler karşısında da etkili olacak yöntemler üzerinde çalışıyoruz. Çeşitli yöntemler var ve bu yöntemleri konuşarak Karşıyaka için bunlardan hangilerinin uygun olabileceğini, uyumlu olabileceğini şehrin özelliklerini de göz önünde bulundurarak değerlendireceğiz» dedi. Daha sağlıklı bir ‌çevre ve⁣ sürdürülebilir bir tarım⁢ için su kaynaklarının korunması büyük önem taşımaktadır. Bu makalede bahsedilen yöntemler, tarım pratiğinde daha etkili su⁣ yönetimi sağlayarak ekosistemimizin devamlılığını ⁢sağlamak adına atılması ⁤gereken ⁤adımları açıklamaktadır.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Hamle Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Hamle Gazetesi değil haberi geçen ajanstır. Alanında uzman bilim adamları tarafından bu konular hakkında detaylı sunumlar gerçekleştirildi. Toplantının ardından görüş ve değerlendirmeler yapılırken MUSKİ Genel Müdürlü ile İZSU Genel Müdürlüğü arasında‘Su Kardeşliği’ Protokolü imzalandı. Tarım ve Orman Bakanlığı koordinesinde ‘Kaynaktan Musluğa Su Yönetimi’ konulu program düzenlendi.

Bunun üzerine Bakanlar Kurulunu toplayan Yoon, kabinenin onayının ardından https://irfanbereketi.com/ sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştu. Uzman akademisyenler ile yürütülecek çalışmaların başlangıcı olan «Alanya Belediyesi Odak Toplantısı» Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik ile Birim Müdürleri ve teknik personel katıldı.

Yaklaşık MÖ 500 yılına gelindiğinde, Yunan akademisyenler nehirlerdeki suyun büyük kısmının yağmura atfedilebileceğini düşünüyorlardı. Ancak bu akademisyenler, yeryüzünden yükselen suyun nehirlere büyük katkıda bulunduğu inancını sürdürdüler. Hem Plato (MÖ 390) hem de Aristoteles (MÖ 350) su döngüsünün bir parçası olarak perkülasyon hakkında spekülasyon yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZENERJİ AŞ hızla azalan su kaynaklarını korumak için önemli bir çalışma başlattı. Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı kapsamında çalışmalarına hız kazandıran Büyükşehir Belediyesi; İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı’na bağlı İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Müdürlüğü bünyesinde Su ve Enerji Yönetimi Şefliği kurdu. Ekipler, başta su tüketimi olmak üzere elektrik, doğal gaz ve akaryakıt tüketimlerini kayıt altına alarak, bu tüketimlerin analizini çıkarmaya başladı.

Toplum için, Bilgi ile

Bu nedenlerle toprak kaynakları üzerinde sessiz bir felaket olan; çölleşme, arazi tahribatı ve kuraklıkla etkin mücadele etmek tüm dünyanın en önemli görevlerinden biri olmuştur. Bu konu  ülkemizin ulusal kalkınmasına ve gelişmesine negatif etkisinden dolayı ülkemiz için de yaşamsal öneme sahiptir. Su yönetimi; bütün canlıların ve sektörlerintaleplerini dikkate alarak, su kaynaklarının optimum faydalı kullanımlarınısağlayacak ve olumsuz etkilerini kontrol altına alacak politika geliştirme,planlama, kalite koruma, yatırım, izleme, izin verme, denetim, yaptırım vekoordinasyon faaliyetlerinin bütünüdür.

Geçtiğimiz Ağustos ayında Yamanlar Dağı’nda meydana gelen ve yüzlerce hektarlık alan ile binlerce ağacın alevlere teslim olduğu orman yangınının ardından ortaya çıkan sel ve taşkın risklerine çözüm aramak için harekete geçen Karşıyaka Belediyesi, konuyu bilimsel yaklaşım ile mercek altına aldı. Bu kapsamda Yuva Derneği’nin katkılarıyla ‘Su Yönetimi’ başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Slovakya’dan panele katılan sürdürülebilir su yönetimi uzmanı Michal Kravčík ile haritalama ve peyzaj araştırmacısı Dipl. Tarımda kullanılan sentetik‌ kimyasallar su kaynaklarının ‍kirlenmesine sebep olabilir.

Su, bütün canlıları yaşamları boyunca hem kendisine bağlayan hem de onların yaşamlarını doğrudan etkileyen vazgeçilmez bir kaynaktır. Su sadece insan için biyolojik bir gereksinim değil, aynı zamanda ekonomik, toplumsal, kültürel yaşamın da bizzat kendisidir. Ancak yaşamsal öneme sahip olan bu kaynak, ne yazık ki yeryüzünde sınırlı miktarda bulunmaktadır. Buna karşın artan dünya nüfusu ve ekonomik gelişmeler, bir yandan suya olan talebi artırmakta diğer yandan sınır değerlere yaklaşmış görünen su rezervlerini tehdit etmektedir. Bugün mevcut su kaynakları, artan nüfus, küresel ısınma, tarım, sanayileşme ve kentleşme gibi unsurların tehdidi altındadır.

Su Politikaları Derneği

Çok türlü ekosistem uygulamaları, ⁢farklı bitki türlerinin bir arada yetiştirilmesini ve ​böylece hem doğal zararlılarla‍ mücadelenin ​sağlanmasını hem de toprak kalitesinin iyileştirilmesini sağlar. Örneğin, bitki rotasyonu ve karma ‌ekim yöntemleri, ‌toprağın besin maddelerini korur ve biyolojik çeşitliliği destekler. Ayrıca,​ böcek ‌otellerinin ve ‌kuş yuvalarının arazilere yerleştirilmesi, doğal zararlı ‌kontrolüne yardımcı olur. «Çölleşme ve kuraklık dünyada 169 ülkeyi, yaklaşık 1,5 milyar insanı ve dünya kara alanlarının yaklaşık yüzde 25’ini etkilemektedir. YÖK AKADEMİK İstatistikleri Sınıraşan Su Politikaları ile ilgili 6 farklı anabilim dalında son 20 yılda sadece 37 Yüksek Lisans ,7 Doktora tez çalışması yapıldığını ortaya koymaktadır. Bu süre içinde sadece 19 uluslararası bildiri ve 25 uluslararası makale yayınlanmıştır.

Suyun sürdürülebilir kullanımı tartışılarak, su yönetimineyönelik öneriler verilmiştir. Türkiye’nin yüzde 22,5’i yüksek çölleşme, yüzde 50,9’unun ise orta düzeyde çölleşme hassasiyetine sahip . «Ekolojik olarak hassas olan alanlarımızda bitki örtüsünün tahribiyle tabii dengenin bozulması, toprak ve ana materyalin aşınmasına yol açmaktadır.

Su Yönetimi ve Arıtım Teknolojileri

Bu durum Türkiye’nin bütün bölgelerinde, arazi bozulumu dolayısıyla çölleşmeye yol açmaktadır. Devlet Başkanı Yoon, 3 Aralık gecesi televizyonda yaptığı konuşmada, «muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karıştığı» gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiş ancak parlamentonun, yaptığı oylamada kararı kaldırması ve ardından bunun Bakanlar Kurulunda onaylanmasıyla geri adım atmıştı. Eski zamanlarda, kara kütlesinin bir su kütlesi üzerinde yüzdüğü ve nehirlerdeki suyun çoğunun kökeni toprak altında olduğu yaygın olarak düşünülmüştür. Bu inancın örnekleri Homer’in (MÖ 800 dolaylarında) eserlerinde bulunabilir.

Danka Kravčiková; su tutmanın temel ilkeleri, su tutma yoluyla iklim değişikliğine uyum ve doğal su tutmanın ekonomik faydaları olmak üzere üç ana başlıkta önemli bilgiler verdi. Küçük su tutma önemleri, mavi-yeşil altyapı entegrasyonu ve kırsal alan uygulama tekniklerinin konuşulduğu ‘Teknik Çözümler’ oturumunda da yapılabilecek çalışmalar uzmanlar tarafından örnekleriyle birlikte ele alındı. Canbel Tarım ⁣olarak, sürdürülebilir tarım uygulamalarında çiftçilerimize rehberlik etmekteyiz. Uzman ekibimiz ve özelleştirilmiş çözümlerimiz ile sizin de ⁢daha verimli ve⁢ çevre dostu tarımsal ​faaliyetlerde bulunmanızı‌ sağlıyoruz. Size özel çözümlerimiz hakkında daha fazla bilgi almak ve su kaynaklarınızı koruma ⁢konusunda ‍destek almak için bizimle ​iletişime ⁣geçebilirsiniz.

Suya erişimi olmayan ailelerde evsel kullanım ve içme için su bulma ve getirme görevi %80 oranla kadın ve kız çocuklarına ait. Bu bölgelerde kadınlar ve kız çocukları günde 8 saatlerini bu görev için harcıyorlar. Sürdürülebilir su kullanımı ise, suyun tekbir damlasının bile israf edilmeden çevre ile uyumlu olacak şekilde etkinkullanımının sağlanmasıdır. Bu kapsamda, su tüketim oranlarının azaltılıp,suyun etkin ve yeniden kullanımına ilişkin yöntemlerin belirlenmesi vesürdürülebilir su yönetimi için su tasarrufu modellerinin geliştirilmesi veuygulanması  gerekmektedir. Bugün 783 bin km2′lik ülkemizin yaklaşık %80’i tarım ve orman alanıdır. Çölleşme hassasiyet haritamıza göre, sahip olduğu iklim ve topografya şartlarına bağlı olarak, ülkemizin yaklaşık dörtte biri (%22.5’i) yüksek çölleşme riski altındadır.

Çimento endüstrisi; tüketimi azaltmak, geri dönüşümü artırmak, kirliliği azaltmak (SDG6.3) ve suyla ilgili ekosistemleri (SDG6.6) ve tarım gibi suya bağımlı diğer endüstrileri korumak için su kullanımını yöneteceği aktif bir yaklaşım benimser. Bütünleşik su kaynakları yönetiminin uygulanması (SDG6.5) için su kullanımına dair en az yukarıda tanımlanan temel performans göstergelerini izler ve raporlar. Su döngüsünü değiştiren insan faaliyetleri tarım, sanayi, atmosferin kimyasal bileşiminin değiştirilmesi, baraj inşaatı, ormansızlaşma ve ağaçlandırma, yeraltı suyunun kuyulardan uzaklaştırılması, nehirlerden su soyutlama, kentleşme olarak sıralanabilir. Akademisyen Michal Kravčík’in bilgi ve deneyimleriyle katkı koyduğu su yönetimi konulu panelin, çalışmaları için yol gösterici olacağını vurgulayan Başkan Yıldız Ünsal, «Nefes kadar değerli olan suyun önemini biliyor, yarınları daha yaşanabilir kılmak için bilimi rehber ediniyoruz» dedi.

Nehir vadilerinde ve taşkın yataklarında, hiporheik bölgedeki yüzey suyu ile yeraltı suyu arasında genellikle sürekli su değişimi vardır. Tarımda verimli⁤ su kullanımı, ‍su kaynaklarının korunması için kritik bir öneme sahiptir. Modern teknolojiler ve yenilikçi yöntemler sayesinde su yönetimi daha ​sürdürülebilir ‍hale getirilmiştir. Özellikle damla ​sulama⁤ ve ⁣yağmurlama sistemleri, su ​kullanımını optimize ederken bitkilerin ihtiyaç​ duyduğu suyu tam ⁣olarak karşılayarak israfı azaltır. Bu ​sistemler, ⁢toprak nem sensörleri ile⁤ birlikte ⁤kullanıldığında, sadece gerekli miktarda‍ su uygulaması yaparak verimi artırır.⁢ Ayrıca, çiftçiler ⁣için mobil uygulamalar ve ⁤yazılımlar, sulama planlamasının daha etkin bir şekilde yapılmasına olanak tanır.

Deja una respuesta

Tu dirección de correo electrónico no será publicada. Los campos obligatorios están marcados con *